“Sağlık habercisinin sorumluluğu, haberciliği halk adına yaptığını unutmamaktadır. Aksi halde beş yıldızlı otellerde yapılan toplantıların habercisi olur kalırsınız. Tüm odak noktanız sıradan insanın hayat hikayesi ve ihtiyaçları olmalıdır”

“Türkiye’de ağır bir yoksulluk var. Bu insanların sağlık hizmetini alırken yaşadıkları sorunlar, alamadıkları hizmetler, alamadıkları ilaçlar bizim gündemimiz olmalıdır”

“Günümüzün sorunu hız! Anlık görünürlükler sizin uzun vadede kalıcı ve değerli bir hizmet üretmenize katkı sağlamaz. Özellikle reklam ve tanıtım odaklı ‘Şu hastanenin açılışında, şu doktorun toplantısındaydık’ gibi mesajlar etik değildir”

Sibel Güneş
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri | Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği Başkanı | www.sagliktagundem.com sitesi Yayın Yönetmeni

Sizi tanıyabilir miyiz?

33 yıldır gazetecilik yapıyorum. Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin Genel Sekreteriyim. Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği Başkanıyım. www.sagliktagundem.com sitesininde yayın yönetmeniyim. Yankı, Günaydın, Kadınca, Tomorrow ve Yeni Yüzyıl Gazetesinde muhabirlik, editörlük ve yöneticilik yaptım. NTV’de 10 yıl sağlık editörü olarak çalıştım. Sağlık Raporu isimli canlı bir program sundum. Daha sonra Nuri Çolakoğlu önderliğinde kurduğumuz sağlıklı yaşam televizyonu HTV’nin İç Yapım Direktörlüğünü yaptım. TGC adına Basın Kartları Komisyonunda görev yaptım. Sağlık ve iletişim alanlarında medya eğitimi veriyorum. Yazılar yazıyorum.

Mesleki anlamda 2017’yi nasıl geçirdiniz? 2018’i karşılamaya hazırlandığımız bugünlerde, geçen seneyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

2017 sağlık sektörü açısından zor geçti. Harcamalar arttı, hükümetin tasarruf tedbirleri arttı. Sağlıkta dönüşüm programı tamamlandığı için yeni arayışlar gündeme geldi. Vatandaşların cepten ödediği harcamalar arttı. Bu yüzden hükümet cephesinden yeni arayışlar söz konusu. Vatandaşın muayene alma süresi, ameliyat süresi uzunluğu, cepten harcamanın fazlalığı gibi konularda tepkileri var. 2018’de bu taleplerin karşılanmaya çalışıldığı bir dönem olacak. Sağlık Bakanlığı ile hekim meslek örgütleri arasındaki gerilimin de azalacağını öngörüyorum.

Size göre sağlık iletişimi / sağlık iletişimcisi tanımı nedir?

Sağlık iletişimi çok kolaymış gibi görünen bir alan. Ama bana göre en zor alanlardan biri! Sağlık iletişimi dediğimizde bunun altında birçok başlık var. Biz sağlık sektörü ile vatandaş arasında köprü kuran, sağlığın dilini halkın diline yakınlaştıran sağlık habercileri grubuyuz. Bu alanda eğitim almamış, emek vermemiş kişileri de sağlık habercisi olarak görmüyoruz. Sosyal medyada aktivite göstermeyi de sağlık haberciliği saymıyoruz. Sağlık iletişiminin sağlıklı bir biçimde yapılması için sağlık sektöründeki kuruluşlar açısından ticaret kavramının ön plana alınmaması gerekiyor. Sağlığı herhangi bir ürün gibi satmaya, pazarlamaya kalkıyorsanız, bunun iletişimini de para odaklı ve hoyratça yapıyorsanız her an elinizde patlamaya hazır bir bomba taşıyorsunuz demektir. Mutlaka bir kriz yaşarsınız ve çözmekte çok zorlanırsınız. Sağlık iletişiminde öncelik kamu yararıdır. Bunu hedeflerseniz yol alabilirsiniz. Kamu, özel sağlık sektörü, ilaç firmaları mutlaka bunu hedef seçmeliler.

Çalışma hayatında örgütlülüğün zayıflatıldığı günümüzde ve medya gibi çok daha cılızlaştırıldığı sektörde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti gibi değerli bir oluşum, gelecek jenerasyon için sizce ne ifade etmelidir? Özellikle gazetecilikte mesleki STK’ların canlı/diri/enerjik olabilmesi, gelecek kuşaklar için cazibe merkezi olabilmesi için sizce neler yapılmalı, nasıl tedbirler alınmalıdır?

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 4 bine yakın üyesiyle en büyük gazetecilik meslek örgütüdür. Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için görev yapan gazetecilerin sorunlarını çözmek için görev yapar. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması için çalışır. Türkiye’de son 15 yılda 10 bin gazeteci işsiz kaldı. 1000’e yakın gazetecinin basın kartı iptal edildi. Yüzlerce yayın organı kapatıldı. Basın üzerinde ağır bir baskı var. 144 gazeteci cezaevinde. Biz de üyelerimizle birlikte hak ihlallerini görünür kılmaya, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü istemeye devam ediyoruz. Cezaevlerini ziyaret ediyor, davaları izliyoruz. TGC her siyasal görüşten gazetecinin temsilcisidir. Üyelerinin gazetecilik yapabiliyor olması için mücadele eder. Bu nedenle genç gazetecileri de üye yapmaya hızla devam ediyoruz. Düzenlediğimiz toplantılarla, verdiğimiz hukuk danışmanlıklarıyla, her yıl verdiğimiz beş ödülle meslektaşlarımızın yanında olmayı sürdürüyoruz.

Sosyal medya, dijital platformlar sağlık haberciliğini sizce nasıl biçimlendiriyor? Mesleğinize özgü sorumluluklar arasında sayılabilecek haber kaynağı olmak / haber üretiminde kamu yararı gözetmek ve haberciliğin temel kriterlerine bağlılık gibi süreçlerin formatı/dizaynı değişiyor… Sizce sağlık haberciliği nereye doğru evriliyor olabilir? 

Sağlık haberciliğinde esas uzmanlaşmaktır. Sosyal medyada her gün mesaj yayınlayarak kamu yararı adına bir çalışma yapmış sayılmayız. Bizim sorumluluğumuz bir konuyu tüm taraflarıyla inceleyip kamu yararı ekseninden ayrılmayarak gündeme taşımaktır. Günümüzün sorunu hızdır. Bu da hem avantaj hem de dezavantajdır. Anlık görünürlükler sizin uzun vadede kalıcı ve değerli bir hizmet üretmenize katkı sağlamaz. Özellikle reklam ve tanıtım odaklı “Şu hastanenin açılışında, şu doktorun toplantısındaydık” gibi mesajlar etik değildir.

Sağlık sektöründe halkla ilişkiler olarak faaliyet gösteren şirketleri / kişileri nasıl konumluyorsunuz? Sizce sağlık kamuoyunu nasıl bir yönlendirici etkiye sahipler?

Sağlık sektöründe etik çalışan birçok halkla ilişkiler şirketi ve uzmanı var. Etik çalışanlar gazetecilerin işlerini daha iyi yapmalarına katkı ve hız sağlıyorlar. Gazetecinin görevi gelen yüzlerce bülten içinden haber olanı seçmektir. Bugün sağlık habercisine ulaşan 100 bültenden ancak 10’u gerçek anlamda haber niteliği taşımaktadır. Etik olmayan kurumların gönderileri genellikle dikkate alınmıyor.

Sağlık habercisi / sağlık iletişimcisi olarak faaliyet gösteren kadınlara tavsiyeleriniz nelerdir?

Sağlık habercisinin sorumluluğu, haberciliği halk adına yaptığını unutmamaktadır. Aksi halde beş yıldızlı otellerde yapılan toplantıların habercisi olur kalırsınız. Tüm odak noktanız sıradan insanın hayat hikayesi ve ihtiyaçları olmalıdır. Türkiye’de ağır bir yoksulluk var. Bu insanların sağlık hizmetini alırken yaşadıkları sorunlar, alamadıkları hizmetler, alamadıkları ilaçlar bizim gündemimiz olmalıdır. Bizim mesleğimiz mesafe ve temas mesleğidir. Haberciliği yaparız ama kurumlarla güç odaklarıyla aramızda hep bir mesafe olmak zorundadır. Kimsenin kankası, arkadaşı olmak durumunda değiliz. Bu ölçü kaçtığında habercilik yerine farkına varmadan tanıtım yapar durumuna düşersiniz. Sağlık sektörünün en önemli sorunu ilacın, hastane hizmetinin, bilimsel çalışmaların halk için yapıldığının sık sık unutulmasıdır.