77

“ABD’de cinsiyetle ilgili araştırmalara yönelik finansman son zamanlarda aniden kesilmiştir. Ayrıca, ABD Başkanı’nın trans gençlere yönelik sağlık hizmetini yasaklayan yürütme emri, yargı itirazları başarısız olursa, klinisyenler ve araştırmacılar tarafından on yıllardır sürdürülen çalışmaları yok edecek ve trans gençleri ve ailelerini bu kaynaklardan mahrum bırakacaktır”

Türkiye Psikiyatri Derneği, trans ve cinsiyet çeşitliliği gösteren bireylere yönelik ayrımcı politikaların devlet düzeyinde benimsenmesi üzerine Avrupa Transgender Sağlığı Profesyonelleri Birliğinin (ETSPB) yayımladığı bildiriyi paylaştı:

Dünya genelinde mevcut sosyal iklim, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği azınlık gruplarına, özellikle de her yaştan trans ve cinsiyet çeşitliliği içindeki topluluğa karşı hızla ve endişe verici bir şekilde düşmanca bir hal almaktadır. Bu tırmanan eğilim, haklar ve sağlık hizmetleri alanında on yıllardır elde edilen kazanımları baltalamakta ve özellikle trans genç ve yetişkinlere yönelik sağlık hizmetlerine erişim üzerindeki etkisi nedeniyle temel insan haklarına acil ve ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. ATSPB bu durumdan ciddi endişe duymakta, trans bireylerin sağlığını destekleme, yaşam kalitesini artırma ve sağlıklı gelişim ve refahları için haklarını güvence altına alma hedeflerinin her zamankinden daha fazla tehdit altında olduğunu görmektedir.

Kurumlar hem fiziksel hem de finansal olarak giderek daha güvencesiz hale geliyor

Şu anda, Avrupa’da sağlık hizmeti sağlayıcılarının kişisel olarak tehdit edildiği ülkeler bulunmaktadır ve bu durum sağlık hizmetlerinin sunulmasını son derece zorlaştırmaktadır. Cinsiyetle ilgili sağlık hizmetlerinde çalışan klinisyenler ve araştırmacılar hedef alınmakta ve bazen ciddi tehditler ve şiddet de dâhil olmak üzere saldırıya uğramaktadır. Bu süreğen zorluklara rağmen araştırma ve klinik etkinliklerini sürdüren kurumlar hem fiziksel hem de finansal olarak giderek daha güvencesiz hale gelmektedir. Bazı ülkeler, özellikle gençler için klinik kılavuzlarını uyarlayarak klinik bakım uygulamalarına erişimi kısıtlamıştır. Bu gelişmeler, özellikle trans ve cinsiyet çeşitliliği içindeki topluluğun maruz kaldığı egemen halde olan ve artış gösteren damgalamanın ve ayrımcılığın, sağlık hizmetlerine erişim engellerinin giderek arttığı düşünüldüğünde, son derece endişe vericidir.

Cinsiyetle ilgili sağlık hizmetlerina kanıt incelemesi!

ABD’deki son gelişmeler, bu alandaki küresel ilerlemeye önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Diğer tıp alanları gibi, cinsiyetle ilgili sağlık hizmetleri de uygulamalarının kanıt temelini giderek güçlendirmeye çalışmaktadır. Ancak, ABD’de cinsiyetle ilgili araştırmalara yönelik finansman son zamanlarda aniden kesilmiştir (Heidt, 2025; Wadman & Jacobs, 2025). Ayrıca, ABD Başkanı’nın trans gençlere yönelik sağlık hizmetini yasaklayan yürütme emri, yargı itirazları başarısız olursa, Batı dünyasının en büyük ülkesinde bu tür bakımın ortadan kalkmasına yol açacak, klinisyenler ve araştırmacılar tarafından on yıllardır sürdürülen çalışmaları yok edecek ve trans gençleri ve ailelerini bu kaynaklardan mahrum bırakacaktır (Beyaz Saray, 2025). ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı (SİH) tarafından yakın zamanda yayınlanan “Kanıt İncelemesi” adlı rapor, bu gelişmenin yakında sona ereceğine dair güven vermemektedir.

Yapısal damgalama, azınlık stresi

Toplumsal normlar ve tutumların yanı sıra düzenlemeler ve yasaları da kapsayan yapısal transfobinin ruhsal ve bedensel sağlıkla ilgili olumsuz etkileri vardır (Bränström & Pachankis, 2021; Hatzenbuehler ve ark., 2024; Lattaner ve ark., 2024; Price ve ark., 2024). Yapısal damgalama, kişilerarası ve bireysel düzeylerde yaşanan damgalamaya ek olarak azınlık stresine katkıda bulunur (Frost & Meyer, 2023). Azınlık stresinin sağlık eşitsizlikleriyle ilişkili olduğu bilinmektedir. Nitekim, yapısal damgalama üzerine yapılan araştırmalar, kişilerin günlük yaşamlarında doğrudan ayrımcılık veya şiddet yaşamamış olsalar bile olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kaldıklarını göstermektedir. Bu nedenle, bu toplumsal iklim değişikliği halk sağlığına yönelik acil ele alınması gereken bir tehdittir.

Sağlık hizmeti engelleniyor

Kendini trans ve cinsiyet çeşitliliği içinde tanımlayan kişilere (Trans and Gender Diverse-TGD) sağlanan tıbbi bakımla ilgili kamuoyunda sürdürülen tartışmalar artan şekilde siyasi argümanlarla yönlendirilmekte ve bilimsel kanıtlara ve klinik deneyimlere aykırı olarak çok sayıda yanlış bilgi sunulmaktadır. Kendini trans ve cinsiyet çeşitliliği içinde tanımlayan kişilere yönelik sağlık hizmetlerinin gerçeklerini sıklıkla çarpıtan ve zararlı kalıp yargıları sürdüren bu yanlış bilgiler, en üstün standartlarda sağlık hizmetinin sağlanmasının önünde önemli bir engel oluşturmaktadır.

Neler Yapılabilir?

ATSPB bu gelişmelerden büyük endişe duymaktadır. Bu gidişin aciliyeti derhal ve ortak bir eylem gerektirmektedir. Bu bildiriyi yayınlayarak ATSPB:

  • o – Yukarıda belirtilen tehditlere karşı, olumsuz etkileri tersine çevirmek için adımlar atılmasını ve TGD toplulukla ilgili araştırmaların yapılabilmesini ve bakıma erişimin sağlanmasını talep etmektedir.
  • o – Tüm sağlık çalışanlarının, politikacıların ve toplumun bu tehditkâr gelişmeleri durdurmak için farkındalık ve ilgilerini arttırmalarını talep etmektedir.
  • o – Bu endişe verici eğilimleri etkili bir şekilde ele almak için paydaşlar arasında dayanışma ve iş birliği ihtiyacını vurgulamaktadır. Bu alanda çalışanların bir araya gelmesi, deneyimlerini paylaşması ve bu eğilime karşı dayanışma göstermesi çok önemlidir.
  • o – Sağlıkla ilgili ulusal ve uluslararası meslek örgütlerini, kılavuzlarda mesleklerine özelinde değinilen kanıta dayalı uygulamaları yaygınlaştırmaya teşvik etmektedir.
  • o – Tüm bireyleri ve kuruluşları, cinsiyetle ilgili kanıta dayalı bakımın kendi ülkelerinde tehlikeye girmesi durumunda proaktif bir tutum sergilemeye davet etmektedir.
  • o – Sağlıkla ilgili eylem planları ve mevzuatlar oluşturulurken, tüm ilgili tarafları sağlık çalışanları ve bu konuda deneyimi olan öznelerle istişareye öncelik vermeye çağırmaktadır.

EPATH, araştırmacılar ve klinisyenlerin iletişim kurmaları ve işbirliği yapmaları için gerekli araçları sağlamaya yönelik çabalarını sürdürmeye kararlıdır. EPATH, cinsiyetle ilgili kanıta dayalı sağlık uygulamalarını desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmelidir ve devam edecektir. Zira TGD topluluğun sağlığının korunması, geliştirilmesi, bu alanda ilerleme sağlanması için bu uygulamalar anahtar önem taşımaktadır.

Kaynaklar

Bränström, R., & Pachankis, J. E. (2021). Country-level structural stigma, identity concealment, and day-to-day discrimination as determinants of transgender people’s life satisfaction. Social psychiatry and psychiatric epidemiology, 56(9), 1537–1545. https://doi.org/10.1007/s00127-021-02036-6

Frost, D. M., & Meyer, I. H. (2023). Minority stress theory: Application, critique, and continued relevance. Current opinion in psychology, 51, 101579. https://doi.org/10.1016/j.copsyc.2023.101579

Hatzenbuehler, M. L., Lattanner, M. R., McKetta, S., & Pachankis, J. E. (2024). Structural stigma and LGBTQ+ health: a narrative review of quantitative studies. The Lancet. Public health, 9(2), e109– e127. https://doi.org/10.1016/S2468-2667(23)00312-2

Heidt A (2025) Mind-boggling: US CDC orders gender-related terms cut from scientific papers. Nature 04.02.2025. Accessed on 26.03.2025 at https://www.nature.com/articles/d41586-025-00367-x