“İSTANBUL GİBİ BÜYÜK ŞEHİRLERDE ÖZELLİKLE, AİLE SAĞLIK MERKEZLERİNİN (ASM) YÜZDE 30’U KİRALANMIŞ YERLER… İSTANBUL’DA 4. KATTA ÇALIŞAN ASM VAR”

“SALGIN BOYUNCA AİLE HEKİMİNİZE RANDEVUSUZ GİDİLEBİLECEĞİ SÖYLENDİ Kİ SAĞLIK BAKANLIĞI REHBERLERİNDE, KUAFÖRLERE BİLE RANDEVUYLA GİDECEĞİNİ BELİRTİYORDU”

emrah kirimli
Dr. Emrah Kırımlı

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, Covid-19 ve Sağlık Çalışanlarının Sağlığı Sempozyumunda şunları anlattı:

“Salgının başından beri TTB Aile Hekimliği Kolu olarak belirsizlik ve yoğunluk içerisinde çalışıyoruz. Organize olduk kendi aramızda… Mart ayında salgın ilk vaka açıklandığı zaman kendi düzenimizi kurmaya çalıştık. Bu bir yıllık süreçte Sağlık Bakanlığından anlamlı bir destek görmedik. Bunun bizim için yoğun bir maraton olacağını biliyorduk. Mart ayında ilk salgınla beraber TTB Aile Hekimleri olarak rehberimizi yayımladık ve orada da bunun çok uzun bir süreç olduğunu tarif ettik… Buna kendi kendimizi hazırladık. Rehberimizde sosyal mesafe, fiziksel mesafe, işyerinde hijyenle ve sakinlikle bu süreci atlatabileceğimizi ifade ettik.

Çalışanlara Özel Rehber Hazırladık

Çalışma koşullarını tarif ettik arkadaşlarımıza… O zamanlarda henüz klinik rehberlerde olmayan önerileri de Mart ayından itibaren dünyadan da takip ederek kendi rehberimize yerleştirmiştik. Sadece Covid-19 özelinde değil bizim yaptığımız yoğun bir iş var. Gebe – bebe izlemi, kronik hastalıklar, erişkin aşıları, gündelik şikayetlerin yönetilmesi gibi işlerin nasıl yönetileceğini ifade etmeye çalıştık. Hastanelerde şimdi aşı odaları kuruluyor mesela, bizde böyle yerler olmadığı için mekan belirleyemeyeceğimizi göz önüne alarak arkadaşlarımıza bir zaman belirlemelerini söyledik. Mekan problemimizden dolayı girişi, çıkışı, bekleme alanlarının nasıl olması gerektiğini önerilerde bulunduk, uygulayan arkadaşlarımız oldu. Haziranda normalleşmenin başlamasıyla beraber ikinci bir rehber daha yayımlayarak kendi aramızda bunu yapmaya çalıştık.

“2019 YILINA AİT BAKANLIK VERİLERİNE GÖRE YILLIK 800 MİLYON CİVARINDA SAĞLIK KURUMLARINA MÜRACAAT YAPILMIŞ. BUNUN 278 MİLYONU AİLE HEKİMLİĞİNE”

“SAĞLIK BAKANLIĞININ ASM’LER İÇİN YAPTIĞI ÇALIŞMA REHBERİ İLK HAZİRAN 2020’DE PROGRAMA GİRDİ. BURADA İÇİNDEKİLER KISMINI BEN KOYDUM SADECE; 4 SAYFALIK BİR BÖLÜM BURASI… ASM’LER İÇİN… AKARYAKIT İSTASYONLARINDA DAHA UZUN BİR TARİF YAPMIŞ SAĞLIK BAKANLIĞI ORAYA; HERHALDE DAHA UZUN VE DAHA ÖNEMLİ GÖRÜYOR…”

Aile Hekimine Müracaat Bir Yılda 278 Milyon

Sağlık Bakanlığının ASM’ler için yaptığı çalışma rehberi ilk Haziran 2020’de programa girdi. Burada içindekiler kısmını ben koydum sadece; 4 sayfalık bir bölüm burası… ASM’ler için… Akaryakıt istasyonlarında daha uzun bir tarif yapmış Sağlık Bakanlığı oraya; herhalde daha uzun ve daha önemli görüyor…

2019 yılına ait Bakanlığın basın bülteninde ifade edildiği üzere; yıllık 800 milyon civarında bir müracaat yapılmış sağlık kurumlarına. Bunun 278 milyonu aile hekimliğinde; 300 milyonu entegre ilçe hastanelerinde ki orada da aile hekimlere çalışıyor. 524 milyonu da ikinci ve üçüncü basamağa gelmiş. Peki buna kim karşılıyor? Tüm Türkiye 2010’da aile hekimliğine geçti. O zaman 19 bin aile hekimliği birimi varmış;14 bin de ebe-hemşire varmış. 2018’a geldiğimizde Sağlık Bakanlığı 27 bin aile hekimi derken aile hekimliği biriminden bahseder, gerçekte bu 26 bin birimde 24 bin hekim 22 bine yakın da ebe-hemşire çalışıyor. Türkiye’de sağlık insan gücüne baktığımız zaman 2010’dan 2018’e geldiğimizde iki katından fazla artış söz konusu; aile hekimliğinde böyle bir şey yok. İş gücünün yüzde 15’i kadar birinci basamakta hekim… ebelerin önemli bir kısmı aile hekimliğinde, ama hemşirelere baktığınız zaman yüzde 5 bile değil! Bir aile hekimliği biriminde bir hekim, bir ebe ve hemşire ile birlikte götürülüyor işte bu 300 milyona yakın müracaat kısmı.. Salgın da bunun üzerine geldi.

İş Güvenliği Eğitimimiz Hiç Olmadı

Salgın döneminde biz neyle karşılaştık? İş güvenliği eğitimimiz hiç olmadı. Yani salgının başından beri işverenimiz olan Sağlık Bakanlığından bize iş güvenliği eğitimi hiç verilmedi. hala da verilmiyor. Kendi kendimize yaptık bunları… Koruyucu ekipman hiç verilmedi. Salgının başından bugüne kadar bunu herkes dillendirdi; işte en son geçen hafta yaptık çalışmamızı orada da ne yazık ki yüzde 20 civarında yeterli ekipman geldi. O da sadece maske için… Dezenfektan gibi ürünler hiç yok. Mekanlarımız zaten problemli… İstanbul’daki gibi büyük şehirlerde özellikle, Aile Sağlık Merkezlerinin (ASM) yüzde 30’u kiralanmış yerler… İstanbul’da 4. katta çalışan ASM var. İş yükümüz de arttı, hiç kesilmedi. Sağlık Müdürlüğü’nün web sitesinde bu salgın boyunca devam eden bir şekilde aile hekiminize randevusuz gidebilirsiniz diye söylendi ki bu arada Sağlık Bakanlığı rehberlerinde kuaförlere bile randevuyla gideceğini belirtiyordu.

Biz sözleşmeli çalışan olduğumuz için öldüğümüz zaman devlet memurları gibi haklarımız olmuyor. Arkamızda kalan kimseye ne bir maluliyet ödeneği ne de bir maaş bırakamıyoruz. Düzenli olarak her sene birkaç arkadaşımız için bağış topluyoruz; geride bıraktıklarının yaşamını devam ettirmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Salgında da bu yine devam etti.”