“AKREDİTASYONUNU HATIRLATTIĞI EN ÖNEMLİ ŞEY, TIP EĞİTİMİNİN FİLDİŞİ KULESİNDEN İNİP TOPLUM İÇİNDE YANİ GERÇEK DÜNYADA YENİDEN TASARIMIDIR. ANCAK O ZAMAN SAĞLIKLI BİR TOPLUM YARATABİLECEĞİZ!”

iskender sayek 1
Prof. Dr. İskender Sayek

27. Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultayı 4 Aralık 2021 tarihinde Türk Tabipleri Birliği UDEK tarafından gerçekleştirildi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi ve TEPDAD (Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitiminde Eş Yetkilendirme Akreditasyon) Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek şunları anlattı:

“Sosyal ve ekonomik faktörler tıp eğitimini o kadar etkilemiştir ki tıp eğitiminin niteliğinin değerlendirilmesi gerekmiştir. Tıp eğitiminin nitelikli sağlık hizmetinin sunumundaki yeri ve önemi tartışılamaz konumdadır. Evrensel olarak tıp eğitiminde önemli farklılıklar vardır. Sağlık uygulamaları ve hizmetinde farklılıklar, bölgesel ve kültürel farklılıklar (hastalık sıklıkları ve dağılımları, klinik kılavuzlar, mevcut kaynaklar, hekim-hasta ilişkileri) sağlık mesleğinde artan küreselleşme, göç eden hekim sayısı ve sınır ötesi hep eğitim sağlayıcılarında artış, tıp fakültesi sayısının giderek artması kontenjanların giderek artması niteliği farklı şekillerde etkilemektedir. Tüm bunlar, standartların tanımlanması ve etkin ve şeffaf eş yetkilendirme (akreditasyon) sistemi kurulmasını gerektirmiştir. Tıp eğitimi niteliği, covid-19 pandemisi tarafında çok önemli tehditler altındaydı ve halen de bu tehditler devam ediyor, eğitimin önemli bir kısmının yapılamadığı niteliğin de etkilendiği görülüyor. Akreditasyon ve eş yetkilendirme bu tehditlere karşı önemli bir araç aslında.

Akreditasyon Ne Zaman Başladı?

Bu süreç çok yeni değil aslında. Geçmişi bundan 110 yıl öncesine gidiyor. Abraham Flexner raporuyla İngiltere ve Kanada’daki tıp fakültelerinin eğitiminin değerlendirilmesi ile ortaya çıkan bir kavram. Bu raporda, toplumun sağlık gereksinimlerinin karşılanmasıyla mezunları için güvenilir ve hesap verebilir bir eğitim programının tıp fakültelerinde verilmesi gerektiği ortaya konuldu. Bunun üzerine Amerikan Tabipler Birliği ülke düzeyinde bir sistemin kurulması gerektiğini ortaya koymuş ancak bunun bağımsız bir kuruluş tarafından yapılması gerektiği görününce bağımsız bir kuruluşla dünyada tıp eğitimi Programlarının akreditasyonu başladı.

“EŞ YETKİLENDİRME, EĞİTİM KURUMLARI İLE TOPLUM ARASINDA BİR SÖZLEŞMEDİR. EĞİTİM ALAN ÖĞRENCİLERE, SAĞLIK HİZMET SUNUCULARINA VE SAĞLIK HİZMET SUNUMUNU FİNANSE EDEN KURULUŞLARA GÜVENCE VEREN BİR SÖZLEŞMEDİR. SÜREKLİ NİTELİK GELİŞTİRMEK İÇİN BİR ARAÇTIR BU. BU SÜREÇ HEM EĞİTEN HEM DE ÖĞRETEN İÇİNDİR”

Akreditasyon Nedir?

Akreditasyonu şöyle tanımlayabiliriz: Tanımlanmış bir kuruluşun, eğitim programı ya da kurumu tanımlanmış standartlar ve kriterlerle periyodik olarak değerlendirilmesidir. O tanımlanmış bir kuruluşa ihtiyaç var. Eğitim programının değerlendirilmesi için standartlara ve kriterlere ihtiyaç var ve bunun da periyodik olarak dış değerlendirme süreci olarak yapılması ana prensip olarak kabul ediliyor.

Orada ne yapılıyor: Standartlar eş yetkilendirme ve akreditasyon için bir araç olarak kullanılıyor. Tıp eğitimi programının temel standartlarının ne olduğunun ortaya konulması önemli. Eş yetkilendirme, eğitim kurumları ile toplum arasında bir sözleşmedir. Eğitim alan öğrencilere, sağlık hizmet sunucularına ve sağlık hizmet sunumunu finanse eden kuruluşlara güvence veren bir sözleşmedir. Sürekli nitelik geliştirmek için bir araçtır bu. Bu süreç hem eğiten hem de öğreten içindir. 

Eğitiminde akreditasyonun amacı; eğitimin kalitesini yükseltmek, daha nitelikli mezun yetiştirmek, hizmet ve alanda kalite gelişimini sağlamak, toplum sağlığını geliştirmektir. 

Eş yetkilendirmenın yararları nelerdir: Tıp eğitiminin nitelik güvencesi ve geliştirilmesi, temel yetkinliklerin kazanılması, maliyet etkinliği artırması, değişim için bir araç olması, kaynakların doğru kullanıma yol açması… Uzun erimli hedefi toplumun sağlıklı olmasını sağlamaktır.

Ayrıca; güvenilir bilgi ışığında eğitimin niteliğinin doğrulanması, kurumun kazandığı prestij ve onur, eğitim kurumu tarafından verilen diplomaların ulusal ve uluslararası değişikliğinin kabul edilmesi, belirli dönemlerde değerlendirme ve iyileştirme kültürü kazanılması yani kurum kültürünün oluşturulması, planlama ve geliştirme alanlarının belirlenmesi, kurumların derecelendirmesi de eş yetkilendirmenin yararları arasındadır.

2 Tür Akreditasyon

Akreditasyonun İki temel şekli var; biri program akreditasyonu diğeri kurum akreditasyonu. 

Biz program akreditasyonunu konuşuyoruz. Kurum akreditasyonu farklı bir süreç, hastane üniversite akreditasyonu buna dahil. Program akreditasyonu daha detaylı ve spesifik olarak o programı inceleyen bir süreç olarak anlaşılır. 

“TIP EĞİTİMİNİN NİTELİĞİNİ TANIMLAYAN STANDARTLARIN OLMAMASI, TIP FAKÜLTELERİ ARASINDA ÖNEMLİ FARKLAR OLMASI, ÇOK SAYIDA NİTELİĞİ BİLİNMEYEN FAKÜLTESİ AÇILMASI, EVRENSEL OLARAK AKREDİTASYONUN ÖNEM VE POPÜLARİTE KAZANMASI NEDENİYLE AKREDİTASYON SÜRECİ GEREKLİ”

Türkiye’deki Süreç Neden Gerekli?

Tıp eğitiminin niteliğini tanımlayan standartların olmaması, tıp fakülteleri arasında önemli farklar olması, çok sayıda niteliği bilinmeyen fakültesi açılması, evrensel olarak akreditasyonun önem ve popülarite kazanması nedeniyle akreditasyon süreci gerekli.

Bu süreç, 2008 yılından önce başlamıştı. 2008 yılında Tıp Dekanlar Konseyi bir karar alarak uluslararası Tıp Eğitim Akreditasyon Kurulunun kurulmasına karar verdi. Bu kurulda da Türk Tabipleri Birliğini temsilen 4 üye yer aldı. 2009’da mezuniyet öncesi tıp eğitimi ulusal standartları tanımlandı akreditasyon yapabilmek için. 2010 yılında ilk akreditasyon yapıldı. 2011’de YÖK’e başvurulduğunda bunun mümkün olmadığı belirtildi. Bunun bağımsız bir kuruluş tarafından yapılabileceği ifade edildi ve dolayısıyla bir dernek kuruluşuna gittik. TEPDAD kuruldu ve 2011’de YÖK bunu tanıdı. Ve halen de YÖK tarafından tanınan bir kuruluş olarak çalışıyor TEPDAD. TEPDAD, 2023 yılında yeniden bir değerlendirmeden geçecek ve eminim yeniden uzatma alacak.

TEPDAD’ın görevleri şunlar: Standartları belirlemek ve izlemek (monitörize etmek), kurumlara standartların uygulanması için rehberlik etmek ve program akreditasyonu vermek. 

Standartlar İki Türlü

Ulusal (Liason Committee on Medical Education – LCME, General Medical Council – GMC) ve uluslararası (Dünya Tıp Eğitimi Federasyonu – WFME global standartları ve Avrupa Sertifikasyonları ile Uluslararası Tıp Eğitimi Enstitüsü Standartları – IIME).

Bu standartlar tıp eğitiminin tüm alanını kapsayan 9 başlıktan oluşuyor. Bunlar; amaç ve hedefler, eğitim programı, öğrencilerin değerlendirilmesi, öğrenciler, program değerlendirme, öğretim elemanları, eğitsel kaynak ve olanaklar, yönetim ve yürütme, sürekli yenilenme ve gelişim. Bu 9 başlık içerisinde alt başlık, tema standartlar, gelişim standartları yer alıyor ve her yıl yenilenerek o yılın gereksinimlerine göre güncelleniyor.

TEPDAD Akreditasyon Süreci Nasıl İşliyor?

Başvuru öncesi hazırlık 2 yıl, kurumsal öz değerlendirme 6-9 ay, ödevlerinin incelenmesi 3 ay, kurum ziyareti 2-3 ay, kurum ziyaret raporu değerlendirilmesi 3 ay, karara bağlama ve geri bildirim verme 1 ay. Kurumun bu süreci baştan hazırlıklı olarak girmesi çok önemli. Standartlarda bir eksiklik yoksa tam akreditasyon veriliyor. Standartlarda minör eksiklik saptanırsa ve belli süre içerisinde bunun karşılanabileceği düşünülürse o zaman da koşullu belli bir süre için akreditasyon veriliyor ve tekrar değerlendiriliyor. Bu değerlendirme sonucu kurum, standartları majör olarak karşılamıyorsa akreditasyon yetkisi verilmiyor. Fakülteye yeni bir öz değerlendirme raporu hazırlanması öneriliyor. Bu değerlendirmenin sürekliliğini sağlamak açısından fakültelerden yıllık değerlendirme raporu hazırlaması isteniyor; üçüncü yılın sonunda da ara değerlendirme yapılması isteniyor. Fakültenin eğitim programı ile ilgili geçirdiği evrimi görmesi isteniyor.

“TÜRKİYE’DE 41 PROGRAM TAM AKREDİTASYON ALDI. AKREDİTASYON ALMANIN TEMEL KOŞULU O FAKÜLTENİN MEZUN VERMİŞ OLMASI. YÜZDE 50’NİN ÜZERİNDE FAKÜLTE AKREDİTASYON ALMIŞ DURUMDA… BU DA AZIMSANMAYACAK BİR RAKAM”

Neredeyse Türkiye’nin her yerine ulaştık; Lübnan, körfez ülkeleri Kuveyt, Katar Umman’da akreditasyon süreçleri yaptık. Türkiye’de 41 program tam akreditasyon aldı. Akreditasyon almanın temel koşulu o fakültenin mezun vermiş olması. Yüzde 50’nin üzerinde fakülte akreditasyon almış durumda… Bu da azımsanmayacak bir rakam.

“AKREDİTASYONUN TEMELİNDE SOSYAL GÜVENİLİRLİK KAVRAMI YER ALIYOR, BUNUN ÜZERİNE MİSYON VE AMAÇLARA BAĞLILIK İNŞA EDİLİYOR, AKADEMİK ÖZGÜRLÜK, KURUMSAL OTONOMİ, BAĞIMSIZLIK, ÖZ DÜZENLEME, AKRAN DEĞERLENDİRMESİ YER ALIYOR”

Temelde Temelinde Sosyal Güvenilirlik Kavramı Var

Akreditasyon temelinin güçlü olduğunu vurgulamak istiyorum. Bunun temelinde sosyal güvenilirlik kavramı yer alıyor, bunun üzerine misyon ve amaçlara bağlılık inşa ediliyor, akademik özgürlük, kurumsal otonomi, bağımsızlık, öz düzenleme, akran değerlendirmesi yer alıyor.

Akreditasyonuna kurumsal bir kültür oluşturma, yenileşim sağlama, gerekli nitelik geliştirme ve bunun da tıp eğitiminin telini geliştireceğini ve sağlık hizmetinde iyileştirme sağlayacağını düşünüyoruz. Akreditasyonunu hatırlattığı en önemli şey, tıp eğitiminin fildişi kulesinden inip toplum içinde yani gerçek dünyada tıp eğitiminin yeniden tasarımıdır. Ancak o zaman sağlıklı bir toplum yaratabileceğiz.

6 Yılda Bir Tekrardan Değerlendirme

Uzmanlık eğitiminde çok fazla alan var; 41 ana dal, yan dal eğitimleri var. Bunların hepsinin bir şemsiye altında toplanması çok kolay değil ama TEPDAD deneyimi üzerinden benzer bir yapının oluşturulabileceğini düşünüyorum. Bugün yeterlilik kurularının yürüttüğü ziyaret programları çerçevesinde daha global ve ülke düzeyinde aynı standartlarda yapılabilirliğinin söz konusu olabileceğini düşünüyorum. Amerika’daki örneği düşünürsek orada bütün boardların bir şemsiye altında toplanarak bu süreci yürütebildiğini görüyoruz. Türkiye’de de benzer bir yapı oluşturabilir. Ama bu tabii yasalar süreçler nasıl yönetilir bununla ilgili bir çalışma yapılması gerekiyor.

Akreditasyonu biz 6 yılda bir yapıyoruz 3, yılda da bir ara değerlendirme var. Yani 6 yılda bir tekrardan, sıfırdan bir değerlendirme söz konusu. 

Uzmanlık eğitimi akreditasyon derneği kurulabilir mi? Evet yapılabilir, ancak Türkiye’de tıpta uzmanlık eğitiminin yönetimi ve denetimi Tıpta Uzmanlık Kurulunun (TUK) yetkisinde. Bildiğim kadarıyla, bu alanda uzmanlık eğitiminin akreditasyonu için YÖKAK’a başvuran kuruluşlar var ve bunlar red olundu, TUK’un yetkisi altında olduğu için. 

Bazı uzmanlık dernekleri bunu yapmayı denediler ama TUK buna uygunluk vermedi ve YÖKAK bunu reddetti.