arzu ari

“Amerika’da solunum terapistleri hastanelerin bütün birimlerinde çok aktif çalışıyorlar. Ülkemizde maalesef solunum tedavi okulları olmadığı için solunum terapistliği üzerinde eğitim almış ve yoğun bakımda çalışabilecek düzeyde eğitimli olan terapistlerin sayısında eksiğimiz oldukça fazla. Dolayısıyla yoğun bakımda çalışan ve hastaların solunumunu tedavi edecek uzman personel bulmakta çok zorlanıyoruz” 

Solunum tedavisi alanındaki çalışmalarıyla tanınan, Teksas State Üniversitesi, Solunum Tedavi Okulu Öğretim Görevlisi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Araştırmadan Sorumlu Dekan Yardımcısı olarak görev yapan Prof. Dr. Arzu Arı, Türk Yoğun Bakım Uzmanları Derneği ev sahipliğinde, 26 – 30 Ağustos tarihleri arasında, İstanbul’da düzenlenen 16. Dünya Yoğun Bakım Kongresinde çalışma hayatına ilişkin şunları anlattı: 

“Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünden mezun oldum. Eğitimimi tamamladığımda ülkemizde solunum fizyoretapistlerinin eksikliğini fark ettim ve bu alanda uzmanlaşmak istedim. Dolayısıyla bu konudaki eğitim programlarını araştırdım. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıklarında master yaptım, ardından California Üniversitesinde Solunum Tedavi Okulunda eğitim gördüm. Georgia State Üniversitesinde master ve doktoramı tamamladım. Bu üniversitede bir bölüm kurmadım orada zaten mevcut olan solunum tedavi okullarında lisans ve yüksek lisans derecelerimi aldım. 

Amerika’da solunum terapistleri hastanelerin bütün birimlerinde çok aktif çalışıyorlar. Ülkemizde solunum tedavi okulları maalesef olmadığı içinsolunum terapistliği üzerinde eğitim almış ve yoğun bakımda çalışabilecek düzeyde eğitimli olan terapistlerin sayısında eksiğimiz oldukça fazla. Dolayısıyla yoğun bakımda çalışan ve hastaların solunumunu tedavi edecek uzman personel bulmakta çok zorlanıyoruz.  

Eğitim Programları Oluşturmalıyız 

Hem yoğun bakımlarda hem de hastanenin diğer servislerinde bu tip eğitime, bilgiye ve deneyime sahip personele ihtiyacımız var. Öncelikle gerekli altyapıyı oluşturmalı ve meslektaşlarımıza yönelik eğitim programı hazırlamalıyız, eğer böyle bir eğitim programı verilecekse bu konuyu bilen kişiler tarafından eğitim verilmeli. Ülkemizde bu konuda eğitimli ve oldukça donanımlı yoğun bakım doktorlarımız var ama onlar yoğun çalışma koşulları nedeniyle her şeye yetişemiyorlar. Amerika’da bu konuda uzmanlaşmış insanların kısa dönem de olsa Türkiye’de eğitim vermelerini öneriyorum. Öte yandan ben her yaz Türkiye’ye geliyorum ve her geldiğimde Hatay ve Gaziantep gibi farklı şehirlere gidip eğitimler veriyorum. İstanbul’da sürekli eğitimlerim oldu. Bu eğitimleri verme sebebim de işte bu sözünü ettiğim ihtiyacı karşılamaktır. Bu eğitimler sayesinde tek bir hastanın tedavisinde ufacık bir iyileşmeye, düzelmeye sebebiyet veriyorsam bundan mutluluk duyuyorum. O yüzden her yaz bu tip eğitimleri vermeye çalışıyorum. Hatta geçen sene verdiğim eğitimler Amerikan Göğüs Hastalıkları Derneği fonuyla desteklendi. Eğitimlerimiz genellikle hafta sonları, iki-üç günlük programlar halinde ve belirli konular ekseninde oluyor.  

Tıbbi Cihazların Temini 

Eğitim, bilgi ve deneyimin yanı sıra ihtiyacımız olan bir diğer husus, tıbbi cihazların temini. Daha etkin olduğu için mesela aerosol ilaç veriminde mesh nebulizerlerin kullanımını öneriyoruz ama ülkemizde ekonomik koşullardan dolayı, daha ucuz olduğu için jet nebulizerler kullanılıyor. Fakat literatürde bu ürünlerin hastaya aerosol ilaç verminde etkin olmadığını bulan çok fazla araştırma var. Dolayısıyla daha ucuz ürünler olsa da hastaya faydası yok. O yüzden yeni geliştirilmiş, etkinliği kanıtlanmış cihazların hasta tedavisinde kullanılması gerekiyor.  

Solunum terapisinde eğitimli personelin yanı sıra etkin cihazların da temin edilmesi lazım. Tedavide kullandığımız çok farklı cihazlar var. Bunlarım temini önemli ama daha öncesinde bunları kullanmaya yetkin personele ihtiyaç var. Kaldı ki insan kaynağı Amerika’da bile sorun olabiliyor. Sadece Amerika’da değil, dünyanın genelinde aerosol ilaç tedavisi için kullanılan inhalelerin doğru kullanılmadığına yönelik yapılmış yüzlerce araştırma var. Bu araştırmaların hepsinde söylenilen tek bir şey var: Sağlık çalışanları aerosol ilaç tedavisini uygularken cihazları doğru teknik ile kullanmıyorlar!  

Cihazların Seçimi 

“Sadece Amerika’da değil, dünyanın genelinde aerosol ilaç tedavisi için kullanılan inhalerlerin doğru kullanılmadığına yönelik yapılmış yüzlerce araştırma var. Bu araştırmaların hepsinde söylenilen tek bir şey var: Sağlık çalışanları aerosol ilaç tedavisini uygularken cihazları doğru teknik ile kullanmıyorlar!” 

İlaç verirken kullandığımız cihazların seçimi son derece önemli… Bu cihaz seçimi esnasında eğer yüksek akımlı nazal kanül kullanırsak mesh nebulizer kullanılmasını ve onu humidifier dediğimiz ısıtıcı sistemin girişine takılmasını öneriyoruz. Çünkü bu pozisyon cihazın en etkin şekilde çalışmasını sağlayıp hastaya verilen ilaç miktarını arttırmaktadır. Bir diğer önerim yüksek akımlı nazal kanülle aerosol ilaç verimi sırasında akım hızının düşük ayarlanmasıdır. Çünkü akım hızı düşük ayarlanıyorsa o durumda siz cihaz içerisinde laminar bir akım oluşturuyorsunuz. Bu laminar yani düz akım ilaç partikülerinin doğrudan akciğere ulaşmasını sağlamaktadır. Ama eğer siz yüksek akım kullanıyorsanız cihaz içinde bir türbülans oluşturursunuz; ilaç partikülleri, cihazın ventilatör hortumlarında ya da ısıtıcılı nemlendiricinin içerisinde ya da üst hava yollarında ilaç birikimine neden olur. Dolayısıyla yüksek akımlarda hastaya verilen ilaç miktarında azalma olur.”