img 4977

Değer Temelli Sağlık Hizmetleri Çalıştayı 9 Mayıs 2022 tarihinde Ankara JW Marriott Otel’de Medicana Sağlık Grubu International Ankara Hastanesi tarafından Johnson & Johnson Medikal Teknolojiler Türkiye ve Boston Scientific iş birliği ile düzenlendi.

Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, SGK, TİTCK, DMO, özel hastaneler, kamu hastaneleri, sağlık sektörü sivil toplum örgütleri ile tıbbi cihaz sektörü endüstri temsilcilerinin katıldığı çalıştayda değer bazlı sağlık hizmetleri kavramı ve bu yönde dönüşümlerde teşvikler ve stratejilerin neler olması gerektiği, uygulama modelleri alanında uzman uluslararası isimlerin de katılımıyla tartışıldı.

img 2988

Medicana International Ankara Hastanesi Başhekimi Öğretim Üyesi Dr. Gülçin Türkmen Sarıyıldız çalıştayın açılış konuşması yaparak, sağlığın finansal sürdürülebilirliğinin sağlanmasında farklı bir boyuta geçilmesi gerektiğini belirtti ve dünyanın 2000’li yıllardan bu yana ödeme yöntemini değer temelli sağlık hizmet modeli üzerinden kurguladığını ifade etti. 

PROF. DR. RECEP AKDAĞ : “DEĞER BAZLI BİR ÖDEME DE YAPSAK ŞU AN YİNE SUT ÜZERİNDEN YAPACAĞIZ. FARKLI BAKANLIKLARDAN KATILAN 9 KİŞİYLE BUNU YAPMA ŞANSIMIZ YOK. TAM ZAMANLI ÇALIŞAN, SAĞLIK TEKNOLOJİ DEĞERLENDİRMESİ YAPAN, KLİNİK KALİTEYİ DE İÇİNE ALAN ŞEKİLDE YOĞUN BİR ÇALIŞMA İÇİNE GİRMEMİZ LAZIM”

Hiçbir Finans Sistemi Mükemmel Değildir

Değer Temelli Sağlık Hizmetleri Çalıştayına katılan TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Recep Akdağ şunları kaydetti:

Değer Bazlı da Olsa Ödeme SUT Üzerinden

img 2963
Prof. Dr. Recep Akdağ ve Dr. Gülçin Türkmen Sarıyıldız

“Eğer değer bazlı ödeme sistemine geçecek isek önce reel bazlı ödeme sistemine geçmeliyiz. Bu yapılabilir bir iş! Değer bazlı bir ödeme de yapsak şu an yine SUT üzerinden yapacağız. Farklı Bakanlıklardan katılan 9 kişiyle bunu yapma şansımız yok. Tam zamanlı çalışan, sağlık teknoloji değerlendirmesi yapan, klinik kaliteyi de içine alan şekilde yoğun bir çalışma içine girmemiz lazım. Akademisyenlerden oluşan bir derneğin kurulması da çok yerinde. Global bütçeleme ve özel sektöre yapılan ödeme modeli ile bu iş düzelmez.”

PROF. DR. SABAHATTİN AYDIN: “DEĞER TEMELLİ SAĞLIK SİSTEMİ; TIBBİ CİHAZLAR, İLAÇLAR DAHİL FİYATLANDIRMAYI, GERİ ÖDEMEYİ, SAĞLIKTA SATIN ALMAYI, SAĞLIK SİGORTACILIĞINI KÖKTEN ETKİLEYECEK BİR UNSUR. YAKLAŞIK 15 SENE ÖNCE DEĞER TEMELLİ SAĞLIK HİZMETLERİ TELAFFUZ EDİLMEYE BAŞLANDIĞINDA BİR SAĞLIK EKONOMİSTİ BUNUN ÜTOPİK VİZYON OLDUĞUNU İFADE EDİYORDU Kİ BUNA KATILIYORUM”

Değer Temelli Sağlık Hizmetleri Ütopik Bir Vizyon

Değer Temelli Sağlık Hizmetleri Çalıştayına katılan Sağlık Bakanı Yardımcısı Prof. Dr. Sabahattin Aydın:

“Değer temelli sağlık hizmeti kavramı, hastalar için daha fazla değer elde etmeyi amaçlayacak. Hasta için değer, hastanın akıbeti demektir. 1960’lı yıllardan beri sağlık hizmet literatürüne baktığımızda sağlık hizmetine hep sıfat ekleme ihtiyacı duyuyoruz. Sağlık kalitesi, memnuniyeti vs. Bu şunu gösteriyor; verdiğimiz sağlık hizmetinden memnun değiliz ki sıfat arayışındayız.

Hasta memnuniyetini ölçerken hastaya ‘Bizi nasıl buldun’ diye sorarız; değer bazlı sistemde ‘Sen nasılsın’ diye sorarız. Belirli maliyet karşılığında en iyi akıbeti yakalamayı hedefliyoruz. Akıbet çıktı değildir, nasıl ölçüleceği ayrı bir tartışma konusu.

Maliyet – akıbet eksenli değer bazlı sistemi eksik bulmakla birlikte sağlık hizmeti sunan tüm paydaşların davranışlarını değiştirecek düzeyde etkili olduğunu düşünüyorum. Bunu küçümsememek lazım.

Değer temelli sağlık sistemi; tıbbi cihazlar, ilaçlar dahil fiyatlandırmayı, geri ödemeyi, sağlıkta satın almayı, sağlık sigortacılığını kökten etkileyecek bir unsur. Yaklaşık 15 sene önce değer temelli sağlık hizmetleri telaffuz edilmeye başlandığında bir sağlık ekonomisti bunun ütopik vizyon olduğunu ifade ediyordu ki buna katılıyorum.”

PROF. DR. HALUK ÖZSARI: “ÖNCE SAĞLIĞINI YÖNET, HASTA OLDUĞUN ZAMAN DA HASTALIĞINI YÖNET DENİLİYOR HASTAYA… SİSTEMİN ODAĞINDA HASTA VAR, 360 DERECE YÖNTEMİYLE TÜM PAYDAŞLARI İÇERİYOR VE İYİ UYGULAMALARA ULAŞMAK HEDEFLENİYOR. HASTANELER SAYISAL VERİLER YERİNE YAŞAM KALİTESİNE SUNDUĞU KATKILARA BAKIYOR VEYA ENGELLİİLİK DURUMUNU NE KADAR ORTADAN KALDIRABİLDİĞİNE BAKIYOR”

img 4958

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü, Sağlık Ekonomisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Özsarı konuşmasında şunları kaydetti:

“1950’ler girdilerin yani kaynakların yönetildiği dönemlerdi: İnsan kaynağı, makine, para, materyal ve yönetim. Kaynak yönetimin yetersiz kalması anlaşıldığında ise kaynakları paketlemişler. Örneğin diyabet, kardiyovasküler cerrahinin tedavisinin maliyeti ortaya konulmuş. Bu modelin de yetersiz kaldığı anlaşılınca, mesela bazı hastaların daha fazla hastanede yatıyor, bazı hastalıkların eşlik eden hastalıkları var, dolayısıyla DRG – Diagnosis-Related Groups olarak bilinen Tanıyla İlişkili Gruplar modelini oluşturmuşlar. Bunun da yetersiz kaldığı 2000’lere gelindiğinde sağlık hizmetlerinde çıktıların somutça, rahatlıkla ölçülemediği fark edilmiş. Daha sonraki süreçlerde; sonucu, kazanımı, akıbeti yönetmek için hastayı yönetmek mecbur hale geldi.

2001’de değer temelli sağlık hizmetine ilişkin ilk makale yayınlanmış. 2004’de değer bazlı tıpla ilgili Oxford’da yapılan yayın var.  

Kendi Sağlığına Sahip Çıkma Sorumluluğu

Bu modelin temelinde yatan faktör, sorumluluk bilinci ile ilişkilidir; kendi sağlığına sahip çıkma sorumluluğunu hastaya veriyorsunuz. Amaç asla harcama veya maliyeti azaltma değil. Bu kaynağı en iyi şekilde nasıl kullanırımın yöntemini öğrenmek de diyebiliriz. Bunun için hedef nüfus belirleniyor, etki ve çıktılar saptanıyor, birbirlerinden farklılıkları, eşik değerleri belirleniyor, hizmet korrdine ediliyor, ödeme mekanizmaları ve teşviklerle de destekleniyor. Hastalık süreçlerini özetleyen klinik rehberler hazırlanıyor mesela değer temelli ödemeye geçiliyor keza. Hastayı sürece dahil ediyorsunuz. Önce sağlığını yönet, hasta olduğun zaman da hastalığını yönet deniliyor hastaya… Sistemin odağında hasta var, 360 derece yöntemiyle tüm paydaşları içeriyor ve iyi uygulamalara ulaşmak hedefleniyor. Hastaneler sayısal veriler yerine yaşam kalitesine sunduğu katkılara bakıyor veya engellilik durumunu ne kadar ortadan kaldırabildiğine bakıyor.  Kazanımlar ve ortak değer üretmeye kadar giden bir süreç bu model. Hastadan sağlık hizmeti sunucusuna, geri ödeme mekanizmasına kadar kökten bir değişim söz konusu. Kazanım odaklı ve bütüncül bakış açısına sahip.”

PROF. DR. HALUK ÖZSARI: “DEĞER TEMELLİ SAĞLIK HİZMETİ DERNEĞİ (DETESADER) KURULDU. AMACIMIZ GERİ ÖDEME SİSTEMLERİ, FİYAT YÖNTEMLERİ KONUSUNDA GELİŞMELERİ TAKİP ETMEK VE AKTARMAK, POLİTİKA ÖNERİLERİ OLUŞTURMAK VE OLUŞANLARIN HAYATA GEÇMESİ İÇİN GEREKLİ FAALİYETLERİ KOORDİNE ETMEK, ULUSAL-ULUSARARASI KİŞİ VE KURUMLARLA ÇALIŞMALAR YAPMAK VE BUNUN AKADMEİK AYAĞINI OLUŞTURMAYA GAYRET ETMEKTİR”

Değer Temelli Sağlık Hizmeti Derneği (DETESADER) Kuruldu

Başta kamu olmak üzere tüm paydaşlardaki farkındalığı artırmak amacıyla Değer Temelli Sağlık Hizmeti Derneği (DETESADER) kuruldu. Öncü bir dernek olduğumuzu düşünüyorum. Amacımız bu konularda politikalar yapılırken çalışma yapmak, geri ödeme sistemleri, fiyat yöntemleri konusunda gelişmeleri takip etmek ve aktarmak, politika önerileri oluşturmak ve oluşanların hayata geçmesi için gerekli faaliyetleri koordine etmek, ulusal-uluslararası kişi ve kurumlarla çalışmalar yapmak ve bunun akademik ayağını oluşturmaya gayret etmektir. Sektör paydaşlarının yer aldığı 34 kurucu üyesi bulunan Derneğimizin Yönetim Kurulu Başkanıyım, Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Genel Sekreter Zafer Çalışkan, Sayman Abdullah Yüksel ve Üyeler; Ömer Güzel, Baki İtez, Ümit Dereli’dir.

HÜSEYİN ÇELİK: “KORUYUCU SAĞLIĞIN GENEL SAĞLIK SİGORTASI TARAFINDAN SAHİPLENİLDİĞİ, EN ÖNEMLİ DEĞERİN SAĞLIK OLDUĞU YAKLAŞIMI İLE BU MİSYONDAKİ VARLIĞINI, KANUN’DAKİ YETKİYE DE DAYANARAK, HATIRLATMAK İSTİYORUM”

img 4979
Hüseyin Çelik

Koruyucu Sağlık Anlayışı Yerleşmedi

TÜSEB Türkiye Sağlık Politikaları Enstitüsü, Bilim Kurulu Üyesi Hüseyin Çelik konuşmasında şunları kaydetti:

“Genel Sağlık Sigortası vatandaş için tasarlanmış bir Kanun’dur. Bu bir hak olarak tanımlandı yardım veya lütuf değil… GSS’nin yasalaşma sürecinde koruyucu sağlık hizmetlerinin kişiye yönelik olanlarını Kanun’a koymak için çok büyük zorluklarla karşılaştık. Bir çok kesim ‘Biz sigorta şirketi miyiz? Koruyucu sağlık ile ne işimiz var?’ şeklinde itirazlar yöneltti. Sigorta şirketinin varlık sebebi aslında kişiyi hayatta tutmak. Çünkü hastalanan her birey ondan bir şeyler alıp götürüyor. Kanun’a bunu koyduk ama zaman içinde bunun uygulandığını pek göremiyoruz maalesef. Koruyucu sağlığın Genel Sağlık Sigortası tarafından sahiplenildiği, en önemli değerin sağlık olduğu yaklaşımı ile bu misyondaki varlığını, Kanun’daki yetkiye de dayanarak, hatırlatmak istiyorum. GSS’nin yeniden yapılandırıldığı bir gelecek dönemi görmek şansımız olur umarım.”

PROF. DR. ZAFER ÇALIŞKAN: “SAĞLIK HARCAMALARININ ÖNEMLİ TETİKLEYİCİSİ OLAN ÖZELLİKLE KRONİK HASTALIKLARDA ARTAN YÜKÜ, SAĞLIK HİZMETLERİNDE DEĞER YÖNTEMİNİ ZORUNLU HALE GETİRMİŞTİR. BU BİZİ MEVZUATTA DA YENİ DÜZENLEMELERE GÖTÜRECEK”

img 4994
Prof. Dr. Zafer Çalışkan

Sağlık Harcamaları ve Değer Temelli Sistem

Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Çalışkan ise şunları kaydetti:

“Ülkelerin sağlık harcamalarının gerisinde yatan kaygıları var; bunlardan biri sürdürülebilirlik. Birçok ülke için önümüzdeki yıllarda, özellikle tedavi hizmetlerindeki gelişmeler, yeni ajanlar ve teknolojilerin gelişmesiyle beraber bilgi teknolojilerinin sağlık alanına girmesinin kamu yönetimleri için baskı aracı olacağını biliyoruz. Bu fotoğraf bize ekonomik yapı ile sağlık harcamaları arasındaki ilişkiyi de göstermekte. İkinci kaygının kaynağında ise harcanan paranın karşılığının ne olduğu! Bunu elbette görüyoruz. Sağlıklı yaşam süreleri burada önemli bir gösterge olmasına rağmen artık yetmiyor. Uzun, kaliteli yaşamın yeğane belirleyicisi sağlık hizmetleri değil. Ama özellikle tedavi hizmetleri söz konusu olduğunda biz sağlık hizmetlerine daha fazla odaklanıyoruz.

PROF. DR. ZAFER ÇALIŞKAN: “ANA YAPININ MERKEZİNDE HASTANIN OLDUĞU BÜTÜNCÜL, TEDAVİ BİTTİKTEN SONRA YAŞAMIN SÜRDÜĞÜ HER ANI İZLEYEN BİR SÜREÇTE ANCAK DEĞER TEMELLİ SAĞLIK HİZMETİ KURABİLİRİZ. NE YAZIK Kİ ÇOK KOLAY DEĞİL. HEM YASAL DÜZENLEMELERİN YAPILMASI GEREKİYOR HEM DE SAĞLIK HİZMETİ ORGANİZASYON YAPISINI YENİDEN DEĞERLENDİRMEK GEREKİYOR”

Kronik Hastalıklar Değer Yöntemini Zorunlu Kılıyor

Sağlık harcamalarının önemli tetikleyicisi olan özellikle kronik hastalıklarda artan yükü, sağlık hizmetlerinde değer yöntemini zorunlu hale getirmiştir. Bu bizi mevzuatta da yeni düzenlemelere götürecek. Bu, sağlık politikacılarının en önemli konusu; çünkü hedefte sağlığın korunması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi yatmakta. Sağlık ekonomisi açısından da bunu mümkün olan en az maliyetle yerine getirmek gerekiyor. Değer temelli yönetim bize bu süreci sağlıyor.

Nihai Hedefimiz Maliyetleri Kontrol Etmek

Finansman, fiyatlama ve geri ödeme açısından baktığımızda iktisadi ilkeler karşımıza çıkmakta, bu kaçınılmaz. Değer bazlı iktisadi ilkeyi nasıl işletebileceğimize bakmamız gerekiyor fakat karşımızda bir problem var: Sağlık ekonomisinde ikili bir ayak var, ne zaman ki kalite odaklı ve erişimi artırabilecek bir sağlık politikası uygulaması söz konusu oluyor o zaman maliyetin arttığını görüyoruz. Maliyet ile kalite arasındaki çelişki geçicidir. Bu bizi ister istemez değer konusuna götürüyor.

Sadece iktisadi ya da klinisyen değerlendirmesi ile değil hasta dernekleri ile daha fazla iç içe olduğumuz bir süreç yaşıyoruz ve değeri belki de böyle ele almak gerekiyor. Ana yapının merkezinde hastanın olduğu bütüncül, tedavi bittikten sonra yaşamın sürdüğü her anı izleyen bir süreçte ancak değer temelli sağlık hizmeti kurabiliriz. Ne yazık ki çok kolay değil. Hem yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor hem de sağlık hizmeti organizasyon yapısını yeniden değerlendirmek gerekiyor.

Değer temelli sağlık yönetimi işleyişine başlamak gerekiyor. En nihayetinde hedefimiz maliyetleri kontrol etmek olmalıdır. Sadece kaynakları arttırmak yeterli olmuyor bu kaynakları etkin, verimli kullanmanın yegane yolu değer temelli sağlık hizmeti sisteminin kurulmasıdır.”

PROF. DR. GÖKHAN TUNA: “DEĞER TEMELLİ SAĞLIK HİZMETİ, SAĞLIKTA FİNANSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN SAĞLANMASI İÇİN ÖNEMLİ. ŞU ANKİ TAHMİNİ BÜTÇEMİZ 240 MİLYAR Kİ ENFLASYON SEVİYESİ DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE BU DAHA DA ARTACAK GİBİ DURUYOR. BİR ÖNCEKİ SENE 178 MİLYAR DAHA ÖNCE 130 MİLYARDI. BU ARTIŞ GÖZ ÖNÜNE ALINDIĞINDA FİNANSAL SÜRDÜREBİLİRLİĞİN DEVAMI ÇOK MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR”

img 5001
Prof. Dr. Gökhan Tuna Öztürk

Şu Anki Tahmini Bütçemiz 240 Milyar

Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü: Prof. Dr. Gökhan Tuna Öztürk, şöyle konuştu:

“Değer temelli sağlık hizmeti, sağlıkta finansal sürdürülebilirliğin sağlanması için önemli. Şu anki tahmini bütçemiz 240 milyar ki enflasyon seviyesi düşünüldüğünde bu daha da artacak gibi duruyor. Bir önceki sene 178 milyar daha önce 130 milyardı. Bu artış göz önüne alındığında finansal sürdürebilirliğin devamı çok mümkün görünmüyor. Bunu sağlamak için de bazı düzenlemeler yapmamız gerekiyor. Değer temelli sağlık hizmetlerine önem veriyoruz. Bununla ilgili iki proje başlattık. Tıbbi cihaz kullanımıyla ilgili; kalite odaklı finansman yönteminin uygulanması… diğeri ise ilaç ödemelerinde kullandığımız ilaçlar için maliyet etkililik analizinin uygulanması. Buradaki hedeflerimizin; finansmanını sağladığımız sağlık hizmetlerinin niteliği ile kalitesinin izlenmesi ve değerlendirilmesi; hastalık yükünü oluşturan sağlık olgularının sağlık harcamasına etkisinin azaltılması; aynı işlemlere yönelik yeniden başvuruların minimuma indirilmesi; kanıta dayalı ve hasta odaklı fiyatlandırmanın planlanması; hasta güvenliği ve memnuniyetinin artmasının sağlanması olarak ifade edebilirim.

Etkin Bir Geri Ödeme Modeli Oluşturacağız

Her istediğimizi tam olarak gerçekleştiremediğimiz bir sistemimiz var; Sektörün şikayetleri arasında; maliyetlerinin çok düşük olması, yapılan işlemlerin artması varken bizim şikayetlerimiz; uygunsuz işlemlerin çok fazla olması… Buna bir standardizasyon sağlamamız gerekiyor. Kaliteli hizmete daha yüksek ödeme yapmayı kurum olarak biz bundan sonraki süreçte teşvik etmeyi planlıyoruz. Mesela, bir işlem, özellik olarak birbirinden farklı olmayan iki ayrı hastanede aynı hastalara uygulanmasına rağmen revizyon oranları bir hastanede binde bir iken birinde yüzde 5 ise; birinde yoğun bakıma giriş oranı yüzde 8 iken birinde yüzde 1’in altında ise biz bunlara aynı ödemeyi yapmak istemiyoruz. Aynı durum ilaç ödemeleri için de geçerli. Etkin bir geri ödeme modeli oluşturmayı planlıyoruz.

5012

Öncelikle Teknoloji Değerlendirme Sistemi Kurulmalı

Uluslararası Sağlık Teknolojileri Değerlendirme Birliği Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Rabia Kahveci, “Değer bazlı sistem konusunda dünyadaki örneklere bakalım ve iyi örnekleri alalım, kendi ülkemizi iyi tanıyalım. Tüm sistemi birden radikal şekilde değiştirmeye gerek yok. Belli koşulları  – hastalıkları – teknolojileri ve seçilecek örnekleri çoğaltarak ilerleyebiliriz. Öncelikle teknoloji değerlendirme sistemi kurulmalı ve sistem bunun üzerine inşa edilmelidir diye düşünüyorum. Doğru zamanı, metodolojiyi, paydaşları belirlemek, toplantıları planlamak ve aldığımız kararları yazmakla başlamalıyız” diye konuştu.

TİTCK Gerekli Desteği Sağlayacaktır

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Sektörel Hizmetler Dairesi Başkanı Servet Sarıhan ise “Sosyo-kültürel ve ekonomik açıdan her toplumun bir yapısı var, değer kavramının altı doldurulurken bu hususlara dikkat edilmelidir. Geçmişten gelen birikimlerimizle birlikte biz de kendimize uygun bir kurgu oluşturmalıyız diye düşünüyorum. TİTCK olarak düzenleyici ve denetleyici bir kurumuz. Bir ürünün takibi, kontrolü, piyasaya arzı, kullanımı, geri dönüşü bizler için önemli. Değer bazlı sağlık sisteminin oluşturulmasında Kurumumuz gerekli desteği sağlayacaktır. Cihazların arzı ve sonraki süreçlerine güvenilirliği temel alarak gerekli desteği sunacağımızı ifade etmek isterim” dedi.

SGK GSS Genel Müdürlüğü Yönetim Hizmetleri Daire Başkanı Zehra Eryılmaz ise her ülkenin sosyal devlet anlayışı, geri ödeme modeli, teminat paketinin kapsamı, sunduğu hizmetin niteliğinin değişken yapısına dikkat çekerek, SGK bünyesinde başlattıkları diz protez pilot çalışma üzerine bilgiler verdi.

Boston Scientific Orta Asya & Pakistan Bölge Direktörü ve Araştırmacı Tıp Teknolojileri Üreticileri Derneği (ARTED) Başkan Yardımcısı Serhan Acar da çalıştayda söz alarak, sektörün gerçekleştireceği tüm çalışmalara destek olacaklarını belirtti.

Bölgesel bir danışmanlık firması olan Econix adına katılan Dr. Güvenç Koçkaya, İngiltere’de yapılan bir araştırma sonucunu paylaşarak, “Hastalar karar verme süreçlerinde daha fazla yer almak, hele ki hastalık risk derecesi yüksekse karar verme sürecinde de daha fazla yer almak istiyor. Çünkü insanlar anlaşılacağı üzere ölümden korkuyorlar. Şu anda önümüze gelen tüm tedaviler hedefe odaklı, yani kişisel. Bu sebeple bütçeyi daha iyi yönetmeliyiz” diye konuştu.

FERDA BAYŞU: “DEĞER TEMELLİ SAĞLIK HİZMET SATIN ALMASI İLE HASTALARA YAPILAN TIBBİ MÜDAHELEDE, FİYAT DIŞINDA HASTANIN YAŞAM KALİTESİNİ VE SAĞLIĞININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNE OLAN ETKİSİ BÜTÜNCÜL ŞEKİLDE ELE ALINIYOR. TOPLAMDA KAZANDIRDIĞI ‘DEĞER’ İ HEDEFLEYİP EN KALİTELİ ÜRÜNÜN, EN İYİ FİYATLA VE YÜKSEK MEMNUNİYET DÜZEYİYLE TEMİN EDİLMESİNİ SAĞLAYAN SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR YAPI KURGULANIYOR”

unnamed
Ferda Bayşu

Sürdürülebilir Hizmet Sunumunun Kriterleri Neler?

Uluslararası uygulamaların değerlendirildiği ikinci panelin moderasyonunu Johnson & Johnson MedTech Türkiye Devlet İlişkileri ve Politikaları Direktörü Ferda Bayşu gerçekleştirdi. Panele canlı yayın ile katılan Johnson & Johnson Medtech değer bazlı sağlık hizmetleri ve sağlık ekonomisi ve politikaları konularında yetkin, üst düzey yöneticilerinden Dr. Karin Cerri, Dr. Joanna Entwistle, Naam Jamshed ve Irina Dorokhova Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve gelişmekte olan ülkelerden uygulama örnekleri paylaşarak, değer bazlı sağlık hizmetleri konusunda sunumlar yaptılar.

Ferda Bayşu, değer bazlı sağlık hizmetleri konusu özelinde ve düzenledikleri organizasyona ilişkin ülkemizde sistemin bugünden yarına dönüşmesinin kolay olmadığını ifade etti. Bayşu, “Değer bazlı sağlık hizmetleri uygulamasının konunun tüm paydaşları tarafından konuşulması, tartışılması son derece önemli… Bu kapsamda ilk defa düzenlenen böyle bir çalıştaya liderlik etmekten mutluluk duyuyoruz.

Hastalara yapılan tıbbi müdahalenin, fiyat dışında hastanın yaşam kalitesini ve sağlığının sürdürülebilirliğine olan etkisini bütüncül şekilde ele alıyoruz. Toplamda kazandırdığı ‘Değer’ i hedefleyip en kaliteli ürünü, en iyi fiyatla ve yüksek memnuniyet düzeyiyle sunarak sürdürülebilir bir yapı kurguluyoruz. Tüm bu kritik hususların detayları ile tartışıldığı toplantımızda, Türkiye’deki değer bazlı sağlık hizmetleri uygulamaları konusunu çok değerli paydaşlar ile; kamu ve özel sektör temsilcileri, tıbbi cihaz sektör paydaşları ve firmamızın konusunda uzman yetkilileri ile değerlendirme fırsatı bulduk. Toplantımızın hayırlı çıktılara vesile olmasını temenni ediyor, tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” diye konuştu.