
Sağlık hizmetlerinde stratejik iş birliği ve afiliasyon olanaklarına ilişkin görüşlerini aktaran Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın, şöyle konuştu:
“Dünyada tek başına iş yapma anlayışı yok oluyor; aile şirketleri yerini şirket evliliklerine, uluslar arası şirketlere dönüşüyor. Bir bilim insanın yaptığı çalışmalar yerine artık multidisipliner çalışmalar değer kazanıyor, ürüne dönüşebiliyor. Üniversiteler tek başına belli araştırmalar yapıyor ve elbette değer kazanıyor ama şimdi üniversite – sanayi iş birliği ile beklenen ürünler ortaya çıkabiliyor. Kamu tek başına yaptığı işlerden memnun olmayınca özel sektörü yanına alıp kamu-özel ortaklığı ile projeler hayata geçiriyor. Her sahada artık tek başına başarı sağlamak çok mümkün değil! Biz de bu trendden kaçamayız. Her geçen gün daha güçlü ve daha fazla iş birliklerine mahkum olacağız. Bu yöntemi iyi öğrenmek ve uygulamak zorundayız.
Afiliasyon: İki Sayfalık Bir Protokol
Birden fazla kurumun bir araya gelip iyi bir iş birliği yapması için vazgeçilmez şart her ikisinin de iyi bir stratejik hedefinin olmasıdır. Bugün içinde yaşadığımız sorunların en bariz göstergesi bu. Her iki kurumun da kısa vadeli hedefleri olmakla birlikte uzun vadeli stratejisi olmadığı için bir araya geldiğinde çatışma daha fazla oluyor. Stratejik iş birliklerinde çatışma kaçınılmaz, önemli olan o çatışmayı yönetmektir.
Bu tür iş birliklerinde, afiliasyon, bugün en zayıf olduğumuz konu iki sayfalık bir protokolle yola çıkıp sonrasında sorunlar yaşadığımız bir sürece giriyoruz. belki iki sayfa değil iki yüz sayfalık detaylı stratejilerin masaya yatırıldığı bir model oluşturmak zorundayız.
Çalışanın Görev Tanımı Belli Değil
İkinci husus, çalışanların görev tanımlarının belirsizliği… Bir kişiye iş verili ve onun amiri daha çok görev sınırını belirler, o kişi becerikliyse görev sınırı genişler beceriksizse daralır. Halbuki önceden yazılı sınırları çizili görev tanımları olsaydı birlikte stratejik iş birliği yaptığımız iki kurum bir araya geldiğinde bu görev tanımlarının nerede kesiştiği hangisinin yetkisinin nerede başlayıp nerede bittiği çok net olur.
Afiliye Kurumun Kendi Lideri Olabilir
Bir başka husus, aslında birden fazla kurum bir araya geldiğinde bunların istihdam çeşitliliği başlı başına problem. Üniversite hastanesi, üniversitenin kendi içindeki bir iş birliği modelidir. Üniversite bir hastane kurmuştur, bir de tıp fakültesi kurmuştur, bu iki akademik birimi kendi aralarında afiliasyon yaparlar ama hastanede çalışacak bütün istihdamı rektör belirler.
Bu nedenle iş birlikleri, afiliasyonlarda ortak hedefler konulursa, iş birliğinde uzlaşılırsa ya da ortak olmayan hedefler ayrılır ve burada istihdam ve görevlendirmeler farklılaştırılırsa bu iş birlikleri daha sağlıklı gider.
Yönetim anlamında demokratik kültürümüz yok, eşit insanların eşit şekilde ama ilgi, görev ve sorumlulukları farklı olarak yönetim erkinde rol alması gibi bir kültüre sahip değiliz. Başımızda emredici lider isteriz, böyle bir temayülümüz var. Afiliasyon sonucu oluşan üçüncü kuruma liderlik tanımlamamız gerekebilir.”