İlk kez Kasım 2024’te sağlık hizmetlerini yeniden yapılandırma amacıyla kurulacağı ifade edilen Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonları bu yılın ilk aylarında Sağlık Bakanlığı tarafından yirmi farklı alanda oluşturuldu. TTB tarafından yapılan açıklamada komisyonun kuruluş, işleyişi ve potansiyel sakıncalarına değinilerek şunlar kaydedildi:

TTB ve Uzmanlık Dernekleri Bilgilendirilmedi

“Komisyonların yenidoğan yoğun bakım, erişkin yoğun bakım, organ nakli, kadın hastalıkları ve doğum, tıbbi onkoloji, kardiyoloji ve erişkin kalp ve damar cerrahi, ortopedi ve travmatoloji, göğüs hastalıkları, çocuk ve erişkin hematoloji, kulak burun boğaz, tıbbi laboratuvar hizmetleri, göz hastalıkları, radyoloji hizmetleri, acil tıp, aile hekimliği, gastroenteroloji ve obezite cerrahisi, beyin ve sinir cerrahisi, tıbbi genetik, ağız ve diş sağlığı hizmetleri ve cinsiyet değişikliği alanlarında olduğu öğrenildi. Neredeyse tıp alanındaki hemen tüm uzmanlık dallarına ilişkin tıbbi uygulamaların denetlenmesi ve kontrolünü hedeflediği anlaşılan bu komisyonların oluşturulma biçimleri, ilgili mevzuat, komisyon üye seçim kriterleri, komisyonların yetki alanları ve işleyişleri hakkında TTB ve uzmanlık dernekleri bilgilendirilmedi, detaylar açıklanmadı.

Hasta Haklarına Aykırı

Komisyon üyeleri tarafından herhangi bir hukuki ve yasal mevzuat hükümlerine dayalı olmadan çağrılan hekimlerden, hastalarının sır kapsamındaki bilgilerini, uzmanlık alanlarının gerektirdiği bilimsel bilgiler doğrultusunda ve kurumsal mevzuatlar ve yönetmelikler dahilinde gerçekleşen tıbbi uygulamaların detaylarını ve tanı ve tedavi süreçlerini yürüttükleri hastalarının tıbbi ve demografik özelliklerini komisyon üyelerine iletmeleri talep edilmiştir. Sağlık Bakanlığının bu faaliyeti, mevcut işleyişi itibarıyla hem hasta haklarına aykırı hem de hekimlerin meslek özerkliğini ortadan kaldıran bir müdahaledir.”

Klinik Değerlendirme Dış Baskıdan Azade Olmalı

Açıklamada Helsinki Bildirgesi (2013) hatırlatılarak “Başta politik baskılar olmak üzere hekimin ‘klinik değerlendirme yetisinin (her türlü) dış baskıdan azade ve bağımsız olması gerektiğini’ hükme bağlamaktadır” denildi.

Mesleki Özerklik Neden Önemli?

Açıklamada ayrıca, “Kanıta dayalı tıbbi bilimsel kılavuzların gerekleri ve hekimin bilimsel ve etik ilkelerden güç alan mesleki özerkliği, idari kurulların siyasi mülahazalarla değişen keyfi işleyişi doğrultusunda denetimine tabii tutulamaz. Çünkü konu hakkında dünya tarihinde yer almış kimi acı ve utanç verici deneyimler, tıbbi uygulamaların idari kurullarla denetlenmesi ve sınırlandırılmasının, öncelikle bireyin sağlıklı yaşama ve hastaların tedavi/sağaltım hakkını ihlal ettiğini gösterdiği için bu deneyimlerden çıkarılan dersler doğrultusunda hekimlere bilimsel bilgi çerçevesinde mesleki özerklik tanımlanmıştır” ifadeleriyle gerekçesi, öznesi ve hedefi ne olursa olsun bilimsel tıp bilgisini siyasi amaçların hedefi haline getirme tehlikesini içeren hiçbir adımın ve müdahalenin kabul edilemeyeceği bildirildi.