mehmet ali aydinlar

Mehmet Ali Aydınlar: “İstanbul’da bütün hastanelerin sahipleri ve yöneticileri doktordu, sadece ben doktor değildim. 1994 yılında ekonomik kriz yaşandı ve bizim hastanemiz o krizden başarıyla çıktı. Ardından müşavirlik mesleğini bıraktım ve Acıbadem’de devam ettim”

6-10 Aralık 2023 tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen 13. OHSAD Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantılarına katılan ve Dr. Reşat Bahat moderasyonunda düzenlenen oturumda yer alan Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, Dr.Bahat’ın sorularına şöyle yanıt verdi:

“Ben 1956 Malatya doğumluyum. Ortaokul ikinci sınıfta girdiğim parasız yatılı okulunu kazanarak orada okudum. Liseyi İstanbul Haydarpaşa Lisesinde parasız yatılı olarak okudum. Üniversitede işletme okudum ve aynı zamanda iki işte birden çalıştım; bir yandan muhasebe bürosunda çalışıyordum bir yandan mezun olduğum lisede etüt ağabeyliği yapıyordum. Öğrenciliğimden beri hayatımda başarısızlığa yer olmadı. Eğitim hayatında da iş hayatında da çok başarılı oldum. Askerlik dönüşünde kendime bir mali müşavirlik ofisi açtım ve İstanbul’un en iyi beş mali müşavirlik ofisi içinde yer almayı hedefledim ve başarılı da oldum. 30’dan fazla çalışanım vardı.

“Sadece Ben Doktor Değildim”

Kurumsal bir yapı oluşturmak istediğim bu dönemde, çoğu doktor 35 kişilik bir ekip Acıbadem Hastanesini kurmak için benden danışmanlık hizmeti almak istedi. Kabul ettim ve bu yapıdan %10 hisse aldım. 1991’de hastane faaliyete başladı. Ben müşavirliği devam ettim ve dönüp baktığımda hastane iflas etmek üzereydi. Başta ödediğim parayı kurtarmak için hastane çoğunluk hisselerini ve yönetimini satın aldım. İstanbul’da bütün hastanelerin sahipleri ve yöneticileri doktordu, sadece ben doktor değildim. 1994 yılında ekonomik kriz yaşandı ve bizim hastanemiz o krizden başarıyla çıktı. Ardından müşavirlik mesleğini bıraktım ve Acıbadem’de devam ettim. 

Mehmet Ali Aydınlar: “Hollanda, Makedonya, Sırbistan, Bulgaristan, Türkiye’de Acıbadem markası ile faaliyet gösteriyoruz. Hindistan’da farklı isimlerle 35 hastanemiz var, Malezya’da 17 hastanemiz var, Singapur’da 4 hastanemiz var, Çin’de Şanghay’da bir hastane bir de klinik zinciri var. Hong Kong da bir hastanemiz var”

Hindistan’da Farklı İsimlerle 35 Hastanemiz Var

Dünyanın birçok yerinde hastanelerinin olduğunu anımsatarak diğer ülkelerdeki kamu ilişkilerini, geri ödeme süreçlerini ve karlılık imkanlarını soran Dr. Reşat Bahat’a Mehmet Ali Aydınlar şöyle yanıt verdi:

Mehmet Ali Aydınlar: “2011 yılından bu yana yurtdışında faaliyet gösteriyorum. Hayatımın yarısı yurtdışında geçiyor, Türkiye’deki zamanımın yarısı da yurtdışı işleri ile geçiyor. Türkiye’de bir sabah uyandığınız zaman bir bakıyorsunuz ki kısmi anlaşma iptal olmuş! Ne Hollanda’da ne Hindistan’da böyle bir uygulamayla karşılaşmadım”

“Hollanda, Makedonya, Sırbistan, Bulgaristan, Türkiye’de Acıbadem markası ile faaliyet gösteriyoruz. Hindistan’da farklı isimlerle 35 hastanemiz var, Malezya’da 17 hastanemiz var, Singapur’da 4 hastanemiz var, Çin’de Şanghay’da bir hastane bir de klinik zinciri var. Hong Kong da bir hastanemiz var. En batıdan en doğuya kadar faaliyet gösteriyoruz. Türkiye’den farklı olarak bu ülkelerin hiçbirinde bir sabah uyandığınız zaman radikal bir yasal değişiklikle karşılaşmıyorsunuz. 2011 yılından bu yana yurtdışında faaliyet gösteriyorum. Hayatımın yarısı yurtdışında geçiyor, Türkiye’deki zamanımın yarısı da yurtdışı işleri ile geçiyor. Türkiye’de bir sabah uyandığınız zaman bir bakıyorsunuz ki kısmi anlaşma iptal olmuş! Ne Hollanda’da ne Hindistan’da böyle bir uygulamayla karşılaşmadım. Bir sabah bir kanun çıkıyor ve diyor ki mesela ‘mülkiyeti kendisine ait Üniversite hastanesi olunacak! Aksi taktirde iki sene içerisinde tıp fakültesini kapatırım’ diyor. Diğer ülkelerle önemli farkımız bu bence.

İkinci farklı konu denetim meselesi. Bir hastane kurarken inşaat aşamasından hizmet sunumuna kadar yerel-ulusal tüm kamu taraflarından izin alıyorsunuz ve denetleniyorsunuz. Diğer ülkelerde sağlık otoriteleri sadece hizmet çıktılarına bakıyor. Fakat bizde böyle değil! 

Mehmet Ali Aydınlar: “Bir sabah bir kanun çıkıyor ve mesela ‘mülkiyeti kendisine ait Üniversite hastanesi olunacak! Aksi taktirde iki sene içerisinde tıp fakültesini kapatırım’ diyor”

Bulgaristan’da SGK’nın Verdiği Rakamlarla Mevcudiyetimizi Koruyabiliyoruz

Bulgaristan’da bizdeki SGK gibi bir sistem var. Bütün nüfus sisteme dahil ve devlet ödeme yapıyor. Yüzde 5-10 miktarında küçük bir katılım payı ödeniyor. Biz Bulgaristan’da SGK’nın verdiği rakamlarla mevcudiyetimizi koruyabiliyoruz, makul bir kar elde edebiliyoruz. Bulgaristan’da kalp ve kanser tedavilerinin %7 sini Acıbadem olarak biz yapıyoruz. Hollanda’da ise tüm nüfus özel sağlık sigortası altında. Gelir durumuna göre kişilerin ve ailelerin özel sigortaları var. Teminat paketi var bir de!

Singapur’da ise herkes sağlık harcaması yapıyor. Devlet herkesin bu harcamasına katkıda bulunuyor. Devletin herhangi bir hastane ile anlaşması yok. Ülkelere göre değişkenlik gösteren bir yapı söz konusu. 

Singapur’da Birinci Basamak Kliniklerimiz Var

Makedonya kısmi anlaşma yapıyor; mesela kalp sağlığı ile ilgili anlaşma yapıyor diyelim ve verdiği para maliyetlerinizi karşılamaya yetiyor.

Sırbistan’da sadece özel sigorta ve nakit ödeme üzerinden dönen bir sistem var. Hindistan’da özel sağlık sigortası, cepten ödeme sistemi yürürlükte ve bunun yanı sıra ciddi oranda yabancı hasta var. 

Sağlık sektörü bütün dünyada devletler tarafından regüle ediliyor ama bizim kadar fazla değişikliğin, ani regülasyonların yapıldığı bir ülke görmedim. 

Mehmet Ali Aydınlar: “Singapur’da bizim birinci basamak kliniklerimiz var, öyle sanıyorum ki sayısı 50’nin üzerindedir, oranın Sağlık Bakanlığı ‘Sağlıklı Singapur’ adında bir program uyguluyor ve bunu teşvik ediyor. Aynı şekilde istersek biz Hollanda’da da aile hekimliği sistemi kurabiliyoruz ve kendi hekimlerimizi çalıştırabiliyoruz çünkü orada özel sektöre güven var”

Singapur’da bizim birinci basamak kliniklerimiz var, öyle sanıyorum ki sayısı 50’nin üzerindedir, oranın Sağlık Bakanlığı ‘Sağlıklı Singapur’ adında bir program uyguluyor ve bunu teşvik ediyor. Aynı şekilde istersek biz Hollanda’da da aile hekimliği sistemi kurabiliyoruz ve kendi hekimlerimizi çalıştırabiliyoruz çünkü orada özel sektöre güven var.”

Türkiye’de Grubumuzda Şu Anda 25.000 Kişi Çalışıyor

Reşat Bahat’ın “en çok neye sinirlenirsiniz” sorusuna Mehmet Ali Aydınlar şu yanıtı verdi: 

“Yanlış yapılan işe kızmam, fakat aptallıkla yapılan yanlışlara ve kötü niyete tahammül edemiyorum. Bunlar beni çok sinirlendiriyor. Eskiden daha agresiftim fakat artık Türkiye’de sinirlendiğim bir yönetici arkadaşım yok. 

İşimi çok severek yapıyorum, işim benim hobim. Çok çalışıyorum. Türkiye’de grubumuzda şu anda 25.000 kişi çalışıyor, aralarında en çok çalışan ben olabilirim. Bundan şikayetçi değilim. Daha sonra futbola ve basketbola tutkum var. 

Hindistan’da Hastanemize 4000 Yatak İlave Edeceğiz

Hindistan’da mevcut hastanemize 4000 yatak ilave edeceğiz. Dijital sağlık, uzaktan hizmet yatırımlarımız var. Fakat konvansiyonel tıp bence öncelikli olmaya devam edecek.

Hindistan’da büyük bir sağlık grubu Pandemi zamanında uzaktan sağlık hizmeti vermeye başladı. Şirketin değeri inanılmaz bir yükselişe geçti. Sağlıkta normalde böyle hızlı bir yükseliş görülmez. Aynı şekilde Singapur’daki bir başka girişim de aynı işi yapmaya başladı. Fakat Pandemidan sonra bunlar hızla gerilemeye başladı. Bu gruplar hala dijital iş yapıyorlar fakat yanına konvansiyonel hizmeti de eklediler.

Yoğun Bakımları Uzaktan Takip Etmek Mümkün

Yoğun bakımları uzaktan takip etmek mümkün veya evleri yoğun bakım haline getirip oradan takip etmek mümkün, bu ayrı bir şey ama ameliyatları mutlaka hastanede yapacaksınız. Pandemi sürecinde dijital satış kanalları inanılmaz yükselişteydi şimdi bakınız ne kadar geriye düştü. İnsanlar görmek, dokunmak, hissetmek istiyor. Buna göre alışveriş yapıyor.”

Fenerbahçe Sayfasını Kapattım

Mülakatın sonuna doğru, Reşat Bahat’ın Fenerbahçe yöneticiliği sorusu üzerine verdiği yanıtta Mehmet Ali Aydınlar şöyle konuştu: “Fenerbahçe taraftarıyım fakat yöneticilik sayfasını kapattım, orada olmak istemiyorum.”