“Pandemi Öncesinde Turguality Markası Olmamız Liv’in Önüne Açtı. Yurt Dışında Daha Çok Tanıtım Yaparak İlerleyeceğiz. Batı Ülkelerine Nazaran Türkiye’nin İyi Sonuçlara Erişmiş Olması Nedeniyle Türk Sağlık Turizmi Bundan Olumlu Etkilenecek”

Meriistiroti22
Meri İstiroti

Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti, klinikiletişim’in sorularını yanıtladı.

“Dijitalleşme çalışmaları hayatımızın oldukça yoğun bölümünü kapsıyor. Özelikle hastaneye gelmekten çekinen misafirlerimiz, kronik rahatsızlığı olanlar, birtakım uygulamalarla online hekimleriyle görüntülü konuşabiliyor. bu anlamda pandemi krizi özel hastanelere çok yeni bir perspektif sundu. Yatırım yapılacak alanlar da bu alanlar olacak”

Hastaneniz covid-19 salgınından nasıl etkilendi; (covid poizitif) hasta yükünüz nasıl seyretti?

Pandemi döneminde hastane içinde kanser tedavisi gören hastaların tedavi görecekleri alana ayrı ulaşabilmeleri için onlara özel asansör belirlendi. Acil servis girişinde ve hastanenin ana girişinde bir hemşire ve misafir hizmetleri danışmanı tarafından ilk triyaj Sağlık Bakanlığı kurallarına göre yapıldı. Acil vakaların teşhis alanı ile şüpheli korona hastaları teşhis ve tedavi alanları ayrıldı. Şüpheli korona hastalarının triyajı için hastane bahçesinde 2 alan oluşturuldu. Test için numune alma yeri hastane dışında planlandı. Şüpheli gelen hastaların bekleme alanlarından tuvaletlere kadar her şey dikkatle ayrıldı. Çocuk hastalar için “ateşli çocuk” ve “sağlıklı çocuk klinikleri” belirlendi. Tüm binanın içinde ayrılan korona pozitif ve şüpheli servislerinde özel havalandırma sistemi yapıldı ve negatif basınçlı odaları artırıldı. Ameliyathanede 1 salon korona şüphesi olan hastalar için ayrıldı. Tüm ameliyat olacak hastalar için rutin test yapılıyor ve bilgisayarlı tomografi çekiliyor. Yoğun bakımda izolasyon odaları bulunuyor. Hasta katları diğer hastalardan ayrı izole bir kat belirlendi. Yatışı karar verilen korona şüpheli hastalar için ayrı bir asansör belirlendi. Radyolojide her hastadan sonra temizlik ve dezenfeksiyon yapıldı.

Pandemi süreci çalışma sisteminizi nasıl etkiledi?

Diğer sağlık kuruluşlarında olduğu gibi dönüşümlü çalışma sistemine girdik. Covid-19’un en tepe yaptığı hastalarda idari kadroların bir kısmı evden çalışarak devam etti. Her departmanın sahada temsilcileri vardı. Her şeyden önce çalışan ve doktorları korumak için Covid-19 hastalarına bakan ekiplerin dönüşümlü olarak görev almasını istedik. Covid-19 ile karşılaşmanın getirdiği risk yükünü dönüşümlü çalışma sistemiyle azaltmaya gayret ettik.

Gözlemlediğiniz kadarıyla, sağlık sektörü, özellikle hastaneler, bu salgın sürecinden sizce neler öğrendi? Hizmet sunumlarında, teknolojik donanımlarında, personel yönetiminde yenilikler, farklılıklar olabilir mi?

“Bu kadar büyük bir krizden sonra ne yaşam biçimimiz ne iş yapma pratiğimiz ne de toplumsal anlamdaki iletişim becerilerimiz eskisi gibi olacaktı. Bu yüzden şüphesiz yeni bir hayat biçimi olacak ve oluşuyor da zaten. daha çok online olacağız”

Sağlık sektörü pandemiden oldukça büyük dersler alarak çıktı. Dünyanın karşı karşıya kaldığı bu durum zaten bir ilk olma özelliği taşıyordu. Karşımızda özelliklerini bilmediğimiz, tanımadığımız bir düşman vardı. Bu yüzden pandemiyi bizden önce yaşayan ülkelerde nasıl ele alındığı, krizin tıbbi ve sosyolojik anlamda nasıl yönetildiği ve bunun sonuçlarının ne olduğuyla ilgili çıktılar Türkiye için önemli bir referans noktası oldu. Sağlık sektörü diğer ülkelerde uygulanan başarılı ya da başarısız sonuçları hızlı bir şekilde kendince yorumladı. Sağlık hizmetinde Türkiye bu süreçte çok daha üst düzeyde olduğunu gördü. Ayrıca teknolojik donanımımızın Amerika ve Avrupa ülkelerinden çok daha üst düzede olduğunu gördük. Yetkin personelimizin sürekli olarak sahadaki eğitimleri ve o eğitimlerin hızlı bir şekilde tekrar tedavi yöntemlerine dönüştürülmesi sağlandı. Bir yandan personelin kendini koruması ile ilgili olarak eğitimler verilirken bir yandan da hastalara yönelik uygulamalar çok daha hızlı ve disiplinli bir şekilde hayata geçirildi. Ayrıca Sağlık Bakanlığının aldığı tedbirler bizi farklılaştıran taraflar oldu. Bu konudaki ortak duyarlılık kısa sürede meyvelerini verdi.

Sağlık sektörü paydaşlarını ve özelde kendi iş faaliyetlerinizi göz önünde bulundurarak, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” önermesine katılıyor musunuz?

Bu önermeye katılıyorum, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Dünyadaki kırılma noktalarına baktığımızda tarih boyunca salgınlar, afetler, ekonomik krizleri beraberinde getirdiğini görüyoruz. Bu kadar büyük bir krizden sonra ne yaşam biçimimiz ne iş yapma pratiğimiz ne de toplumsal anlamdaki iletişim becerilerimiz eskisi gibi olacaktı. Bu yüzden şüphesiz yeni bir hayat biçimi olacak ve oluşuyor da zaten. Daha çok online olacağız, şirketlerin kendi politikaları doğrultusunda çalışanlara evden çalışma zorunluluğu getirmesi, kültürel, sosyal alanda alışveriş gibi unsurların artık internet üzerinden yapıldığı, birtakım aplikasyonlarla evde spor veya dans, müzik yapabilme olanaklarının olduğu bir döneme giriliyor. Aslında bireyselliğin derinleşerek arttığı bir süreçte olacağız. Bu süreç bize farklı şeyler öğretti ve öğretecek gibi görünüyor, hep birlikte yaşayarak öğreneceğiz. Sağlıklı kalmak ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak her zamankinden fazla gündemimizde kalan bir konu olacak.

Dijitalleşme çalışma hayatınıza nasıl yansıyor? Hasta ilişkilerinizi sürdürülebilmeniz yönünde dijital olanaklar sizin için ne kadar yeterli, ihtiyaçlarınızı ne derece karşılıyor?

Dijitalleşme çalışmaları hayatımızın oldukça yoğun bölümünü kapsıyor. Özelikle hastaneye gelmekten çekinen misafirlerimiz, kronik rahatsızlığı olanlar, birtakım uygulamalarla online hekimleriyle görüntülü konuşabiliyor. Bu anlamda pandemi krizi özel hastanelere çok yeni bir perspektif sundu. Ancak tabii ki bu insana dokunan bir meslek olan hekimlik için yeterli bir süreç değil. Klasik süreçlere baktığımızda hasta doktor arasındaki ilişki gerçekten birtakım pandemi tedbirlerini uygulayan hastaneler için kesintisiz devam edecek şekilde ele alınacaktır. Bu anlamda alınan tedbirler, verilen eğitimler çok kıymetli. Yatırım yapılacak alanlar da bu alanlar olacak.

Pandemi sonrası sağlık turizmi sizce nasıl şekillenecek? Hastanenizin sağlık turizminde yeni imkan ve olanakları neler olabilir?

Pandemi öncesinde Turguality markası olmamız Liv’in önüne açtı. Yurt dışında daha çok tanıtım yaparak ilerleyeceğiz. Batı ülkelerine nazaran Türkiye’nin iyi sonuçlara erişmiş olması nedeniyle Türk sağlık turizmi bundan olumlu etkilenecek.

Önümüzdeki süreçten beklentileriniz neler? Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu otoritelerinden taleplerinizi kısaca ifade eder misiniz?

Öncelikle içinden geçtiğimiz sürecin fizibilitesi Sağlık Bakanlığı tarafından çok iyi bir şekilde yapıldı ve yapılıyor. Koronavirüs ülkemize girdiğinde ne yapmamız gerektiğini çok iyi biliyorduk, hareket planımız belliydi. Çok kıymetli bir yaklaşımdı. Bakanlığımız gerek devlet hastanelerinde gerek özel hastanelerde bu ağır sorumluluğunun bilinciyle hareket etti ve çok iyi iş birliği yaptı. Tabii ki bu işin olmazsa olmazı, kahramanlarımız değerli hekimlerimiz, hemşirelerimiz ve her noktada olan sağlık çalışanlarımız. Salgınla mücadelede başı çektiler, var güçleriyle salgınla savaşıyorlar. Onlar bu sürece sahip çıktılar.